SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 818 >>

باب: متى يصلي الفجر بجمع [صلاة الفجر بالمزدلفة].

99- Müzdelife'de Sabah Namazının Kılınma Vakti

 

حدثنا عمر بن حفص بن غياث: حدثنا أبي: حدثنا الأعمش قال: حدثني عمارة، عن عبد الرحمن، عن عبد الله رضي الله عنه قال:

 ما رأيت النبي صلى الله عليه وسلم صلى صلاة بغير ميقاتها، إلا صلاتين: جمع بين المغرب والعشاء، وصلى الفجر قبل ميقاتها.

 

[-1682-] Abdurrahman'dan nakledildiğine göre Abdullah (İbn Mes'ûd) r.a. şöyle demiştir: "Ben, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın, iki namaz dışında başka bir namazı vaktinin dışında kıldığını görmedim. Akşam ve yatsı namazlarını cem' ederek kılmıştır. Bir de sabah namazını vaktinden önce kılmıştır."

 

 

حدثنا عبد الله بن رجاء: حدثنا إسرائيل، عن أبي إسحق، عن عبد الرحمن ابن يزيد قال:

 حرجنا مع عبد الله رضي الله عنه إلى مكة، ثم قدمنا جمعا، فصلى الصلاتين، كل صلاة وحدها بأذان وإقامة، والعشاء بينهما، ثم صلى الفجر حين طلع الفجر، قائل يقول طلع الفجر، وقائل يقول لم يطلع الفجر، ثم قال: إن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال: (إن هاتين الصلاتين حولتا عن وقتهما، في هذا المكان، المغرب والعشاء، فلا يقدم الناس جمعا حتى يعتموا، وصلاة الفجر هذه الساعة). ثم وقف حتى أسفر، ثم قال: لو أن أمير المؤمنين أفاض الآن أصاب السنة. فما أدري: أقوله كان أسرع أم دفع عثمان رضي الله عنه، فلم يزل يلبي حتى رمى جمرة العقبة يوم النحر.

 

[-1683-] Abdurrahman İbn Yezîd şöyle anlatır: "Abdullah îbn Mesud ile birlikte Mekke'ye doğru yola çıktık. Müzdelife'ye geldiğimizde iki namazı (akşam ve yatsı) her bir namaz İçin ayrı ezan ve ayrı kamet ile kıldı. Arasında da akşam yemeği yedi. Sabah namazını da fecir doğunca kıldı. Kimisi fecir doğdu, kimisi de doğmadı diyordu. Sonra Abdullah şöyle dedi: "Burada (Müzdelife'de) akşam ve yatsı namazlarının vakti normal vakitlerinden başka bir vakte alınmıştır. İnsanlar yatsı namazının son vakitleri girmeden Müzdelife'ye gelmesin. Sabah namazının vakti de fecrin doğup henüz herkese görünmediği bu zamandır. Sonra gün ağarıncaya kadar Müzdelife'de durdu ve "Halife şu an hareket etmiş olsa sünnete uygun hareket etmiş olur" dedi."

 

Hz. Osman mı önce ayrıldı, yoksa İbn Mes'ûd mu bu sözü önce söyledi bilmiyorum. Daha sonra İbn Mes'ûd, Kurban bayramının birinci günü akabe cemresine taş atana kadar telbiye getirmeye devam etti."

 

 

AÇIKLAMA:     Sünnet olan, güneş doğmadan önce, ortalık aydınlanınca Meş'ar-i Haram’dan ayrılmaktır. Daha sonra gelecek olan İbn Ömer hadisinde görüleceği üzere, cahiliyye dönemindeki uygulama bunun aksi idi.